AŞIRI TERLEME (REGİONAL HİPERHİDROSİS)

Terleme, vücudun normal sıcaklığını ayarlamak için uyguladığı bir mekanizmadır.

 

Aşırı Terleme nedir?

 

Terleme, vücudun normal sıcaklığını ayarlamak için uyguladığı bir mekanizmadır. Vücut bunu termoregulasyon dediğimiz ‘ısı düzenleyicisi’ olarak kullanır. Hava çok sıcak olduğu zaman ısıyı dengelemek için ter bezlerinden ter uyarısı yapılır ve ter boşalması olur. Ama bizim özellikle rahatsızlık olarak yorumladığımız hastalarda bu terleme, termoregulasyon yani ısı düzenleyici faktör olmaktan çıkmakta ve terlemeye dönüşmektedir. Bu hastalar, mevsim fark etmeksizin kış da dahil her dönem belirli bölgelerinde terleme sorunu yaşamaktadırlar.

 

Hastalar durumlarını nasıl fark ediyorlar?

 

Hastalar ‘Ellerim ıslak, koltukaltlarım hep terli, koyu renk ya da  pastel renk tişört giyemiyorum çünkü olduğu gibi tamamen ıslanıyor diyorlar. Bölgesel olarak eller, koltukaltları ve yüz terliyor. Hastaların bir kısmında  ayak terlemeleri de var.

 

Siz hastayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Aşırı terlemeyi genel olarak yorumladığımızda iki nedeni vardır: biri primer sebepler, diğeri de sekonder sebepler. Primer sebeplerde, aşırı terlemeye neden olan bir sempatik zincirin aşırı çalışması var. Bir de sekonder sebepler var ki  belirli hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Örneğin; hipertroidi (tiroid bezinin aşırı çalışması), diyabet ve oto immün hastalıklar aşırı terlemeye neden olabiliyor. Onun için bize gelen bu tür hastalarımızdan ilk istediğimiz terlemenin altında başka bir rahatsızlığın olup olmadığını öğrenmek açısından bir dahiliye kontrolüdür. Eğer böyle bir rahatsızlık yoksa  o zaman tedavi uyguluyoruz.

 

Aşırı terlemeye neden olan faktörler var mı?

 

Aşırı terlemenin özel bir faktörü yok. Vücuttaki sempatik sinir sistemi hiperaktif yani aşırı çalışıyor. Bunun neden aşırı çalıştığını tıp henüz bulabilmiş değil. Dolayısıyla belli grup kişilerde ya da belli şartlarda daha fazla görülmesi  diye bir durum söz konusu değil. Bu hastalarımız kışında terlemeye başlıyorlar; hatta kuzey kutbuna da gitseler terlemektedirler. Uyku dışında her daim terliyorlar.

 

Daha çok kimlerde görülür?

 

Kadın ya da erkek olmaları da terlemeyi etkilemiyor. Aşırı terleme konusunda kadın ve erkek eşit oranda ama biz daha çok kadınları görüyoruz. Özellikle 20’li yaşlardaki genç kadınlar hassas davranıp bize daha çok başvuruyorlar, erkekler biraz daha sineye çekiyorlar. Aşırı terlemenin genel insan popülasyonunun yüzde 1’inde görüldüğünü söyleyebiliriz.

 

Nasıl etkileniyor gündelik hayat?

 

Aşırı terleme kozmetik değil, ciddi bir sağlık sorunudur. Hem ruhsal, hem de sosyal açıdan çok olumsuz etkileri vardır. Aşırı terleme sorunu olanlar, insanların arasına çok fazla çıkamıyorlar. Mesela birçok hastamız karşısındaki insana elini uzatamıyor ve tokalaşmıyor. Çünkü eli terden sırılsıklam; resmen damlıyor. Hatta bir kadın hastam,’avuçlarım sürekli ıslak olduğu için sevgilimin elini tutamıyorum’ demişti. Bu hastalar ikili iletişime çok fazla girmiyorlar. Böyle olunca zamanla da psikolojik sorunlar başlıyor, daha asosyal, içe kapanık insanlar oluyorlar. Hatta mesleklerini bile ona göre seçiyorlar. Başka insanlarla fazla iletişime girmeyi gerektirmeyen meslekleri tercih ediyorlar; bilgisayar programcılığı, telefon operatörlüğü vb. Medikal anlamda en büyük sıkıntıları ise aşırı ıslak kalmaya bağlı olarak mantar enfeksiyonlarının gelişmesi olabiliyor.

Aşırı terleme kozmetik değil, ciddi bir sağlık sorunudur. Hem ruhsal, hem de sosyal açıdan çok olumsuz etkileri vardır.

 

Tedavi seçenekleri nelerdir?

 

Aşırı terleme şikayeti olan hastalarda özellikle dermatoloji bölümüyle birlikte çalışıyoruz. Dermatolojinin çeşitli tedavi seçenekleri var; iyontoferez dediğimiz, düşük voltajlı bir elektriğin verilmesi ve son yıllarda çok popüler olan botoks bu seçenekler arasında.

 

Ne zaman cerrahi seçenek düşünülüyor?

 

Dermatolojide uygulanan tedavi yöntemleri kalıcı olmuyor. Zaten en büyük zaafı o; geçici çözümler üretmesi  ve terlemenin tekrar başlaması. Bu seçenekler etkili oluyor, fakat kalıcı olmadığı için hastalar bir süre sonra bize başvuruyorlar. Çünkü sorunun sürekli tekrarlanmasından bıkıyorlar. Hatta dermatoloji doktorlarımız da ”artık hastalarımız bunu istemiyor” size yönlendiriyoruz diyorlar. Yani hasta kalıcı çözüm istediğinde bizim kapımızı çalıyor.

 

Nasıl bir tedavi yöntemi uyguluyoruz?

 

Bizim uyguladığımız teknik, aşırı terleme ameliyatı olarak ifade edilen klipsli ETS (Endoskopik Torakal Sempatektomi) tedavisi. Bu bir kapalı ameliyat. Her iki koltuk altından sırayla (önce sağ, sonra sol taraf) beş milimetrelik küçük kesi yapılarak kamerayla girerek terlemeye neden olan sempatik zincir bulunuyor ve etkilenen bölge  neresiyse (el, koltukaltı, ayak, yüz) o sinir boyunca klips koyuyoruz. Klipsi koyduktan sonra işlem bitiyor. Hastalarımız uyandıklarında şaşırıyorlar; çünkü terlemenin kesilmiş olduğunu görüyorlar.

 

Ne kadar sürede iyileşiyor?

 

Hastalar sabah operasyon yaptırıyorsa akşam evlerine dönüyorlar. Ancak dış ortama o kadar çabuk çıkmasınlar diye bir iki gün evde geçiriyorlar. İki gün sonrada normal hayatlarına dönüyorlar. Cerrahi anlamda negatif etki oluşmayacak herkese uygulanabiliyor. Başarı oranları %98-99 civarında.

 

Yan etkisi var mı?

 

Komplikasyon oranı yok denecek kadar az. Çok nadir görülse de, ‘kompansatuar terleme’ dediğimiz vücudun başka  bir bölgesinde o terleme ortaya çıkabiliyor. Mesela bel  bölgesinde lokal aşırı terleme olabiliyor. Bu problem geliştiğinde ilk iki hafta içinde klipslerin tekrar çıkarılmasını öneriyoruz.

× Whatsapp