ÖZAFAGUS (YEMEK BORUSU) KANSERİ

Yemek borusu kanseri yöresel beslenme alışkanlıklarına göre coğrafi dağılım farkı en yüksek olan kanserlerden birisidir. Farklı bölgelerde yemek borusu kanseri sıklığı artış göstermektedir. İçinde ülkemizin (özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi) de yer aldığı Orta Doğu’da ve Uzak Doğu’da yüksek sıklıklar bildirilmektedir. Beslenme ve sosyal bazı alışkanlıkların yemek borusu kanseri riskini arttırdığı bilinmektedir.

Belirtileri Nelerdir?

Yemek borusu kanseri tanısı genellikle hastanın şikayetlerinden  yola çıkılarak konulur. Aşağıdaki belirtilerin bazılarının varlığı yemek borusu kanseri şüphesini uyandırmalıdır.

    1. En sık görülen belirti yutma güçlüğüdür. Yutulan gıdaların yemek borusundan geçerken takılması, önce katı gıdalarda, zaman içinde sıvı gıdaların alımında da güçlük çekilmesi,
      2. Kusma veya yutulan gıdaların ağza geri gelmesi,
      3. Yutkunma sırasında ağrı,
      4. Üst karın veya göğüs bölgesinde yanma hissi ve/veya ağrı,
      5. Tükürük salgısının artması,
      6. Kilo kaybı, zayıflama,
      7. Ses kısıklığı, öksürük (mide içeriğinin geri gelmesi nedeniyle oluşan tahriş nedeniyle)

Kimlerde Daha Sık Görülür ?

    1. İleri yaşta,
      2. Erkeklerde,
      3. Şişmanlarda,
      4. Sigara içenlerde,
      5. Kronik alkol tüketicilerinde,
      6. Sıcak gıda tüketimi sık olanlarda, (örnek: sürekli çok sıcak çay/kahve/çorba vs. tüketmek)
      6. Kronik reflü hastalığına bağlı Barrett özafagusu gelişenlerde,
      7. Taze meyve ve sebzeleri az tüketen kişilerde,
      8. Yemek borusu hastalıklarından biri olan akalazyada
      9. Kaza veya intihar amacıyla toksik/kostik (kimyasal zehirli ve/veya tahriş edici) madde içenlerde daha sık görülür . (örnek: çamaşır suyu, tuz ruhu, deterjan vs)

Yemek borusu tedavisindeki önemli gelişmelerden biri de tüm bu ameliyatların kapalı olarak yapılabilmesidir.

Tanı nasıl konur?

Yemek borusu kanserinin teşhisi için yemek borusunun ilaçlı filmi (özofagoskopi/floroskopi) veya endoskopi (ışıklı boru ile ağızdan girilerek yemek borusu ve midenin analizi) ile incelenmesi ve örnekler alınması yeterli olmaktadır. Ancak hastalığın yayılımının anlaşılmasında veya tedavi sonrası takibi için endoskopik ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, MR ve Pozitron Emisyon Tomografisi(PET) gibi görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır.

Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Yemek borusu kanserinin tedavisinde kullanılan ana tedavi yöntemleri cerrahi, ilaç (kemoterapi) ve ışın/şua (radyoterapi) tedavisidir.

Cerrahi Tedavi

Yemek borusu boyundan başlayıp karın içine kadar devam eder.  Bu konumu ve pek çok hayati organ ve damarlar ile yaptığı yakın komşuluk nedeni ile yemek borusu ameliyatlarının gerçekleştirilmesi diğer birçok ameliyattan daha zordur.  Ameliyatta  kanser, yayılma olasılığı olan bezeleri (lenf bezlerini) de içerecek şekilde temiz cerrahi sınırlarla birlikte çıkarılmalıdır.  Geçmişte ameliyat ile yanlızca yemek borusu çıkarılıyor ve yeterli sayılıyordu.  Oysa yemek borusu kanserlerinin çoğu tanı konulduğunda lenf bezlerine yayılmış durumdadır.  Bu nedenle yemek borusu kanserlerinde kanserin yayılma olasılığının olduğu tüm lenf bezlerinin çıkarılması gerekir.  Bu işlem ameliyatın vazgeçilmez prensiplerinden birisidir.

Ameliyatlar

Kanserin yemek borusundaki yerine ve yayılımına göre değişik ameliyat teknikleri kullanılır.

  1. Açık (Klasik) Yöntem
    a- Yemek borusunun bir bölümünün çıkarılması
    Mideye çok yakın olan tümörlerde karından veya göğüs boşluğundan yapılan kesi ile yemek borusunun sadece alt kısmı çıkarılır. Çıkarma işlemini takiben mide göğüs boşluğu içinde tekrar yukardaki yemek borusu bölümü ile birleştirilir. Bazen bu işlem için hem karnı hem de göğüs boşluğunu açmak gerekir.
    b- Yemek borusunun tamamının çıkarılması
    Diğer bir ameliyat şekli yemek borusunun tamamının çıkarılmasıdır. Bu işlem iki veya üç ayrı kesi kullanılarak yapılabilir.
    Bazı hastalarda karnından ve boynundan yapılan iki ayrı kesi ile yapılır. Yemek borusu çıkarıldıktan sonra  hastaya midesinden veya kalın bağırsağından yeni bir yemek borusu yapılır.
  2. Kapalı (Laparoskopik / Torakoskopik)  Yöntem
    Yemek borusu tedavisindeki önemli gelişmelerden biri de tüm bu ameliyatların kapalı olarak yapılabilmesidir. Yemek borusu kanserlerinin kapalı yöntemle yeterli bir şekilde tedavi edilebileceği son yıllardaki çalışmalarda gösterilmiştir. Bu yöntemde ameliyat sonrası dönemin çok daha iyi geçmesini sağlamak amacıyla laparoskopik (karından yapılan) ve torakoskopik (göğüs boşluğundan) yöntemler birlikte kullanılır. Ameliyat hastanın karnına ve göğüs boşluğuna yapılan çok küçük 4-5 kesiden içeriye sokulan çapları 0.5-1 cm arasında değişen borucuklar yardımı ile yapılır. Yemek borusu ve etrafındaki lenf bezleri birlikte çıkarılır. İşlem deneyimli ellerde güvenilir bir işlemdir. Ameliyat sonrası solunum problemleri çok daha az görülür. Hastalar çok daha az ağrı duyar,  hastanede daha kısa süre yatar ve daha kısa bir süre içinde  normal yaşantılarına dönerler.  Ameliyat küçük deliklerden yapıldığı için de yara izleri çok daha azdır.

Yemek borusunun çıkarılamaması

 

Bazı durumlarda yemek borusundaki tümör çıkarılamaz. Bunun en temel nedenleri;


1. Hastanın genel durumunun büyük bir ameliyata izin vermemesi,
2. Kanserin ameliyatla çıkarılmasının mümkün olmaması,
3. Kanserin uzak organlara sıçraması.

Bu durumda hastalığın tedavisinde ilaç ve ışın tedavisi gündeme gelir.

İlaç ve/veya ışın tedavisi bazı durumlarda tedavinin etkinliğinin arttırılması amacıyla ameliyat öncesi ve/veya sonrasında da uygulanabilmektedir.

× Whatsapp