GÜNCEL MAKALELER

PULMONER ASPERGİLLOMA İÇİN SUBLOBAR REZEKSİYON: LOBEKTOMİYE KARŞI GÜVENİLİR BİR ALTERNATİF

Bu çalışmada pulmoner aspergilloma tedavisinde lobektomiye alternatif olarak sublobar rezeksiyon yapılması değerlendirilmiştir. Yapılan çalışma sonucu sublobar rezeksiyonda daha kısa ameliyat süresi, daha az kan kaybı ve daha az post-operatif komplikasyon saptanmıştır. Özellikle basit küçük aspergillomada ve seçilmiş kompleks aspergillomada sublobar rezeksiyon güçlü ve güvenilir bir alternatiftir.

KOAH OLAN AKCİĞER KANSERLİ HASTALARA UYGULANAN CERRAHİ REZEKSİYON SONRASI HAYAT BEKLENTİSİ

Bu çalışmada KOAH’lı akciğer kanseri olan hastalara uygulanan cerrahi tedavi sonrası hayat beklentisi araştırılmış. Çok dikkatli hasta seçimi ile şiddetli KOAH olan hastalara da cerrahi seçenek sunulmalıdır, fakat bu hastaların hayat beklentileri hafif ve orta derece KOAH’lı hastalara göre düşüktür. Özellikle normal akciğer fonksiyonlu hastalar ile hafif ve orta KOAH’lı hastalara benzer cerrahi endikasyon koyulabilir.

ERKEN EVRE AKCİĞER KANSERİ TEDAVİSİNDE HASTA TERCİHLERİ

Akciğer kanseri tedavisi için teavi seçenekleri kararı kompleks bir durumdur. Bu konuda hastalara yapılacak tedaviler sorulmuş ve yanıtları alınmıştır. Hastaların erken evre akciğer kanseri tedavisi için tercihi minimal invaziv cerrahi(VATS) olmuştur. Daha az oranda stereotaktik radyoterapi ve torakotomi olmuştur. Tercihde, tedavi modalitesi ve kanserin tekrarlama durumu belirleyici olmuştur.

65 YAŞ VE ÜSTÜ AKCİĞER KANSERİ HASTALARINA UYGULANAN CERRAHİ SONRASI TAKİPLERİ

10 yıllık süreçte  60.000 akciğer kanseri nedeniyle ameliyat edilen hastanın %61’i(37.000) 65 yaş ve üstü hastalardı. Cerrahi sonrası ortalama yaşam süresi patolojik evre I hastalarda 6.7 yıl, evre II hastalarda 3.5yıl, evre III hastalarda 2.4 yıl ve evre IV hastalar için 2.2 yıl saptanmıştır.

radyolojik olarak GGO tanılı hastalar için invaziv özelliğine yönelik prediktif karakter

3cm. den küçük ve solid komponenti %50’den düşük GGO(ground glass opasity) olguları opere edilmiş ve Adenokarsinom tanısı almıştır. Bu olguların neredeyse  tümü invasive özellik göstermiştir. Bu sonuç, radyolojik olarak GGO tanılı hastalar için invaziv özelliğine yönelik prediktif karakter olarak saptanmıştır.

kapalı cerrahi (video-assisted torakoskopik surgery) erken evre akciğer kanserinde standart cerrahi tedavisi

Son yıllarda kapalı cerrahi (video-assisted torakoskopik surgery) erken evre akciğer kanserinde standart cerrahi tedavi şeklini almıştır. Bu çalışmada post-operatif dönem hastanede kalış süresi torakoskopik cerrahide, açık cerrahiye göre çok azdır. Hatta 2-3 komorbid hastalığın eşlik ettiği hastalara uygulanan kapalı cerrahi bile açık cerrahi ile aynı hastanede kalış süresine sahiptir.

küçük hücre-dışı akciğer kanseri için kürativ cerrahi sonrası bronş güdüğünde saptanan mikroskopik tümör (R1)

Bu çalışmada küçük hücre-dışı akciğer kanseri için kürativ cerrahi sonrası bronş güdüğünde saptanan mikroskopik tümör (R1) saptanmasının sürviye etkisi araştırılmıştır. Evre IB ve II olgularında R1 saptanması düşük hayat beklentisine neden olmaktadır. Fakat evre IIIA olgularda ise R1 ve R0(bronş güdüğünde tümör yok) arasında hayat beklentisi olarak bir fark saptanmamıştır.

Akciğer kanseri için yapılan lobektomi sonrası gelişen kardiopulmoner komplikasyonlar

Akciğer kanseri için yapılan lobektomi sonrası gelişen kardiopulmoner komplikasyonların, hastaların ameliyat öncesi zayıf genel durumuyla ilişkili olduğu araştırılmış. Kanser tedavisindeki bu hastalara uygulanan lobektomi sonrası zayıf genel durumu olan hastalarda ciddi kardiak ve pulmoner komplikasyonlar gelişmesine neden olmaktadır.

Klinik T1aN0M0 radyolojik olarak solid küçük hücre-dışı akciğer kanserinde uygulanan segmentektomi cerrahi işlemi

Klinik T1aN0M0 radyolojik olarak solid küçük hücre-dışı akciğer kanserinde uygulanan segmentektomi cerrahi işlemi sonrası gelişebilecek lokal nüks araştırılmış. Radyoljik olarak invazive T1aN0M0 olgularında segmentektomi veya lobektomi uygulanması sonrası gelişen lokal nüks oranları arasında bir fark saptanmamış, fakat radyolojik olarak solid tümörlere uygulanan segmentektomi sonrası lokal nüks gelişme oaranları bulunmuştur.

Kolorektal kanserlerin akciğer metastazlarına uygulanan wedge rezeksiyon veya sementektomi operasyonları

Kolorektal kanserlerin akciğer metastazlarına uygulanan wedge rezeksiyon veya sementektomi operasyonlarının sonuçları değerlendirilmiştir. Genel olarak metastazlar için segmentektomi operasyonu çok daha az uygulanmaktadır. Fakat segmentektomi sonrası lokal nüks oranları daha düşük saptanmıştır.

Erken evre akciğer kanseri için yapılan lobektomi veya sublobar rezeksiyonda risk skorları karşılaştırması

Erken evre akciğer kanseri için yapılan lobektomi veya sublobar rezeksiyonda risk skorları karşılaştırılmış. Risk olarak yaş, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, önceden geçirilmiş cerebrovaskular olay, fonksiyonel durumu, sigara öyküsü cerrahi yaklaşım ( açık veya kapalı ) cerrahi değerlendirilmiş. Risk skoru 5’in altında olanlar düşük riskli değerlendirilmiştir. Riski 5’in altında olanlarda lobektominin sublobar rezeksiyona göre ek bir risk artışı saptanamamıştır.

Generalize Miyastenia Gravis hastalarının tedavilerinde Timektomi ile medikal tedavinin uzun dönem sonuçları

Generalize miyastenia gravis hastalarının tedavilerinde timektomi ile medikal tedavinin uzun dönem sonuçları karşılaştırılmıştır. Timektomi ameliyatının, miyastenia gravisde remisyon oluşturmada medikal tedaviye göre daha üstün olduğu gösterilmiştir.

Küçük hücreli akciğer kanserinde N1 tutulumda standart tedavi yeterli mi?

Küçük hücreli akciğer kanserinde N1 tutulumda standart tedavi birlikte kemoterapi ve radyoterapi uygulanmasıdır. Bu çalışmada uygun olgularda cerrahi sonrası kemoterapi uygulaması, sadece kemoterapi+radyoterapi uygulamasına göre daha iyi sağ kalım göstermiştir.

AKCİĞER KANSERİNİN CERRAHİ TEDAVİSİNDE VATS LOBEKTOMİ

Akciğer kanserinin cerrahi tedavisinde, lobektomi standart tedavidir. Pulmoner fonksiyonları sınırda olan kritik hastalarda cerrahi tedavi risklidir. Özellikle torakotomi ile yapılan lobektomiler büyük risk arzeder. Bundan dolayı bu tür olgularda VATS (kapalı ameliyat) ile lobektomiler daha az riskli olarak yapılabilmektedir. Aynı zamanda yaşam beklentisi de her iki teknik arasında bir farklılık oluşturmamaktadır.